istatistik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
istatistik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Haz 2016

İstatistik Nedir ?

İstatistik (Türkçe: Sayıtım), belirli bir emel için data toplama, tablo ve grafiklerle özetleme, neticeleri açıklama, neticelerin güven derecelerini izah, örneklerden ele geçirilen neticeleri kitle için genelleme, özellikler arasındaki ilişkiyi araştırma, çeşitli konularda geleceğe ait tahmin yapma, deney tertip etme ve gözlem ilkelerini kapsayan bir bilimdir. Belirli bir emel için verilerin toplanması, sınıflandırılması, analiz etmesi ve neticelerinin açıklanması temeline dayanır.
iktisat-mezunlari
Fizik ve tabiat bilimlerinden sosyal bilimlere kadar geniş bir alanda uygulanabilmektedir. Bu arada iş dünyası ve hükûmetle ilişkili tüm alanlarda karar almak emeliyle kullanılır. İstatistik yukarıdaki manasıyla tekildir. Sözcüğün çoğul manası, “sistemli bir şekilde toplanan sayısal bilgiler”dir. Örnek olarak nüfus istatistikleri, etraf istatistikleri, spor istatistikleri, ulusal eğitim istatistikleri verilebilir.
İstatistiği öğrenmedeki amaç, bir araştırmada ele geçirilen verilerin uygun istatiksel yollar kullanılarak açıklanacağını bilmektir.
İstatistiksel yollar, toplanmış verilerin özetlenmesi veya izah etmesi amacıyla kullanılır. Bu tür bir yaklaşım tasvirsel istatistik ismini alır. Buna ek olarak verilerdeki örtüşmelerin (kalıplar veya örüntüler), gözlemlerdeki rassallığı ve belirsizliği göze alacak şekilde, üzerinde çalışılan anakütle veya süreç ile ilgili netice çıkarma amacıyla modellenmesi, çıkarımsal istatistikadını alır. Hem tasvirsel istatistik hem de tahminsel istatistik, uygulamalı istatistiğin parçaları olarak sayılabilir. Matematiksel istatistik isimi verilen disiplin ise konunun teorik matematiksel altyapısını inceleyen disiplindir.
İstatistiğin diğer bölümlerle olan ilişkilerinden doğan kavramlar şu şekilde gösterilebilir: Ekonomi+İstatistik = Ekonometri, Psikoloji+İstatistik = Psikometri , Tıp+İstatistik = Biyoistatistik , Sosyoloji+İstatistik = Sosyometri, Tarih+İstatistik=Kliometri.
İstatistik kelimesi Çağdaş Latincedeki statisticum collegium (devlet konseyi) ve İtalyancadaki statista (devlet adamı, siyasetçi) kelimelerinden türemiştir. Kelime öncelikle Almanca’da Gottfried Achenwall tarafından devlete ait verilerin sunulduğu Statistik (1749) isimli yapıtta devlet bilimi mananında kullanılmıştır. Bu tanımı içeren İngilizce terim ise o dönemde political arithmetic (politik aritmetik) olarak geçmekteydi. İstatistik kelimesi veri toplama ve sınıflandırma mananını ise takriben olarak 19. asrın başlarında kazandı. Terim İngilizce’ye Sir John Sinclair tarafından aktarıldı.Statistik isimli yapıtın temel amacı hükümet tarafından ve idaresel uzuvlar tarafından kullanılacak veriler sunmaktı. Eyaletler, ve mahalli bölgeler hakkında bilgi toplama işi milli ve beynelmilel istatistik müesseseleri tarafından sürdürülmektedir. Daha dar manada nüfus hakkında düzenli bilgiler ise nüfus sayımları ile ele geçirilir.20. asır süresince kamu sıhhati konusunda konularda (epidemiyoloji, biyoistatistik), ekonomik ve sosyal (işsizlik, ekonometri gibi) alanlarda daha titiz araçlara ihtiyaç duyulması istatistiksel uygulamalarda ilerlemeyi zaruri kılmıştır. Bu ihtiyaç bilhassa I. Dünya Savaşı sonucu gelişen, nüfusları hakkında derin bilgi sahibi olmak isteyen refah devletlerinde daha bariz olmuştur. Bu manada “toplum idaresi yerine bilgi toplama isteği” feylesof Michel Foucault tarafından biyogüç olarak nitelendirilmiştir, bu terim daha sonra pek çok yazar tarafından da kullanılmıştır. İstatistiğin matematiksel temelleri Pierre Fermat ve Blaise Pascal’ın 1654 seneye kadar giden ihtimal teorisi hakkındaki yazışmalarına dayanır. Christiaan Huygens (1657) konunun bilinen ilk ilmi uygulamasını sunmuştur. Jakob Bernoulli’nin Ars Conjectandi (posthumous, 1713) ve Abraham de Moivre’nin Doctrine of Chances (1718) isimli yapıtları konuya matematiğin bir dalı olarak yaklaşmıştır.
Hata kuramı Roger Cotes’nin Opera Miscellanea (posthumous, 1722) isimli yapıtına dayanır , ama kuramın gözlem hatalarına uygulanmasının ilk örneği Thomas Simpson tarafından 1755’te yazılan (basım: 1756) bir deklarasyonda bulunur. Bu deklarasyonun 1757 senenindeki tekrar basımı pozitif ve negatif hataların eşit derecede ihtimalli olduğu aksiyomunu kabul ederken, bütün hataları içinde bulunduracağını düşünebileceğimiz belirli tanımlanabilir sınırların varlığından söz ederek “daimi hatalar”ı ve bir ihtimal eğrisini sunar.
Pierre-Simon Laplace , ihtimal kuramının ilkelerine dayanarak gözlem kombinasyonları için bir kaide geliştirmeye çalıştı (1774). Hata ihtimalleri yasanını bir eğri ile gösterdi.
Bilgi Media & Vikipedi Bilim Dünyası Ansiklopedisi